Muharrem Karanfilci yazdı…
Süper Lig’de bir hafta daha geride kaldı. Bereketli geçen bir haftada, tam 42 gol atıldı. Tüm maçlarda gol oldu. Önümüzdeki günlerde, böyle bir haftanın tekrarlanacağını hiç sanmıyorum. Çünkü daha savunma ağırlıklı maçlara şahit olacağız. Sebebi ise her takımın, daha fazla puana ihtiyacı olacak. Aslında daha fazla puana ihtiyacı olmak, takımların daha fazla gol atma gereksinimini ön plana çıkarır. Ancak puan almak için savunma yapmak daha kolaydır. Gol atmak daha fazla beceri gerektiren bir olgudur. Bizim ligimizde maalesef bu durumun, birkaç takımımızın dışında, çok fazla takımda olduğunu söyleyemem.
Transferde ara dönem açıldı. Takımlarımız bütçeleri doğrultusunda, kadrolarına takviye yapacaklar. Yeni yeni yıldızlar gelmeye başladı bile… Futbolda, yeni yıldızlar birer birer ülkemize gelirken, sinema, tiyatro ve müzik alanındaki yıldızlarımız, geçmişte Gezi Olaylarına katılmalarından dolayı, polis eşliğinde ifadeye çağrıldı. Elbette bu yıldızlar arasında, hükümet yanlısı yıldızlar yoktu. Çok da şaşırdığımız bir durum değil. Ülkenin durumu, bendensen her şeyi yapabilirsin, değilsen aldığın nefese dikkat et mantığı… Ümit GÖZDAĞ’ını tutuklayan tehdit, toplum içinde yine gözdağı olarak, kol gezmeye devam edecek. Sanatçıların menajeri Ayşe Barım’a, sanatçıları organize ederek, “Türkiye Cumhuriyeti’ni ortadan kaldırma teşebbüsüne yardım” suçundan tutuklama talebi geldi. Neyle ortadan kaldıracak bu insanlar devleti? Rol yaparak mı, şarkı söyleyerek mi? Ortada silah yok, şiddet yok. Lafı güzaf…
Cuma günü tek maç oynandı. İstikrarlı oyununu devam ettiren Samsunspor, yine ligin iyi futbol oynayan ekiplerinden Gaziantepspor’u kendi evinde 2-1 ile geçti. Samsunspor kendine bir hedef koymamasına rağmen, bu görüntüsü ile lig sonunda, kendisine ilk beş içinde yer bulacaktır.
Cuma günü oynanan maç, her ne kadar keyif verdiyse de beklenen maçlar cumartesi ve pazar maçlarıydı. Cumartesi oynanan öğle maçında Sivasspor, beklenen patlamayı gerçekleştirerek, dişine göre bulduğu rakibi Kayserispor’u 5-2 yenmeyi başardı. İkinci maçta tam anlamıyla bir gol düellosu vardı. Alanyaspor, Başakşehir’i 5-4 yendi. Günün son maçında lider Galatasaray, penaltıdan bulduğu golle, Konyaspor’u zor da olsa 1-0 yenmeyi başardı.
Müsabaka sonunda Galatasaray ikinci başkanının yaptığı açıklamalar yine şık olmadı. Takımları töhmet altında bırakan açıklamalar, hiç kimseye fayda sağlamayacaktır. Yangına körükle gitmeye devam ediyor. Burada her hafta ligde, mutfakta, pazarda, cepte, sokakta yangın var derken, gerçekten yüreğimizi yakan yangın, Kartalkaya Grand Otel’den geldi. Tam 78 vatandaşımız, yanarak can verdi. Doktorumuz, ekonomistimiz, mühendisimiz, öğretmenimiz, iş adamımız, kadınlarımız, ille de çocuklarımız, memleketimizin değerleri ihmaller ve daha çok para kazanma hırsı yüzünden, yanarak can verdi. Geçen hafta sonu bununla ilgili bir yazı yazdım. Okumanızı tavsiye ederim. Bu kadar insanımızı feci şekilde kaybetmişken, ortalıkta tek bir sorumlu bulunamadı. Gözaltılar elbette var. Mesela 30 sene önce, oteli yapan 72 yaşındaki müteahhitti gözaltına almışlar. Otelin sahibini tutuklamışlar. Asıl otelin çalışma iznini veren, denetleyen kimse ortada yok. Anlayacağınız ortada top çevriliyor. Asıl sorumluların dışında, herkesi gözaltına alabilirler. Ellerinde olsa, ateşi bulanı da alırlar. Ama asla asıl sorumluları almayacaklar. Sonunda ne olacak ben size söyleyeyim; otel müdürü, mutfaktan sorumlu gariban işçi içeri alınacak, dosya kapatılacak. Soma’da, İliç’te, deprem bölgesinde, diğer maden katliamlarında, tren kazalarında böyle olmadı mı? Tek bir sorumlu bulundu mu? Tek bir istifa… Bunca insan öldü, tek bir sorumlu yok. Neredeyse ölen suçlanacak ama asla sorumlu bulunmayacak. Adalet, liyakat hak getire… Vicdan nerede? Vicdan insanın pusulası ise, insan nerede?
Pazar günü ligde dört maç vardı. Ç.Rizespor, günün ilk maçında, Adanademirspor’u 3-2 yenmeyi başardı. Adanademirspor, bir umutla Rize’ye gitmiş ve direnmiş olsa da yenilmekten kurtulamadı. Beşiktaş’ın ligde oynayacağı maç, teknik direktör değişiminden ve hafta içi oynadığı Atletico Bilboa’yı 4-1 yendiği müsabakadan sonra, merak konusu olmuştu. Tahmin ettiğim üzere, tatsız tuzsuz geçen bir maçta, beklentilerin altında, Antalyaspor ile 1-1 berabere kaldı. Aynı saatte oynanan maçta ise Eyüpspor, Bodrumspor’u deplasmanda 1-0 yendi. Oynanan bu müsabakalardan sonra, gözler akşam oynanacak Fenerbahçe-Göztepe maçına çevrildi. Fenerbahçe berbat bir oyunla ilk yarıyı 1-0 mağlup kapatmasına rağmen, ikinci yarıda üst üste bulduğu gollerle, 3-2 yenmeyi başardı ve zirveye tutundu. Bu galibiyetin önemi, lig ilerledikçe daha çok anlaşılacaktır. Bana kalırsa, Miraç Kandili’nde tüm Fenerbahçeli taraftarlarının duası kabul oldu. Yoksa olası şey değildi.
Pazartesi tek maç vardı. Kasımpaşa, uzun süre eksik oynayan Hatayspor’u 5-4 yendi. Lig bu hafta oldukça göze hoş gelen oyunlar oynandı ve bol gol atıldı. Sanki ülke sorunlarından ve yaşananlardan biraz uzaklaştırmak gibi bir görev üstlendi.
Galatasaray ve Fenerbahçe zirvede yalnız kalmaya başladı. Her iki takım bir birbirine nispet yapar gibi puanları toplarken, aralarında rekabet de artmaya başladı. Tansiyon yüksek… Diğer taraftan tıpkı her iki takım arasında yaşananlar ve açıklamalar gibi, siyasette de turp savaşları devam ediyor. İktidar tarafından, İmamoğlu daha konuşmasını bitirmeden, davalar açılmaya devam ediliyor. Hangi büyüklükteki turp, kimin heybesinden çıkıp, kimin kafasında parçalanır, tartışmaları devam ederken, haftanın veryansınını Devlet Bahçeli yaptı. Devlet Bahçeli; İmamoğlu’na, bir partiye mensup belediye başkanına “eğer Cumhurbaşkanı olmak istiyorsan, istifa et, bağımsız 100 bin oy topla, aday ol” gibi saçma bir veryansında bulundu.
Ben olsam İmamoğlu’nun yerinde; binlerce şehidimizin elinde kanı olan, bebek katili Abdullah Öcalan’ı hapisten çıkartıp, mecliste konuşma yapmasını isteyen Devlet Bahçeli’ye “Kendim için değil, senin siyaseti bırakman için, ben 1 milyon oy toplayım, siyaseti bırak” cevabını verirdim.
👍👏👏